KAR VE KADIN

Şuh bir rakkase gibi yere iner her damla,

Yosmanın kıvrılışı koymaz kederde, gamda.

 

Gökten hışımla iner, keser hasret yolunu,

Buz kadın seveninin bitirir umudunu.

 

Bazen tipi savurur, doldurur ağzı, burnu,

Güzelin kaprisleri büker yiğit boynunu.

 

Ne güzel şekillenmiş karın her bir halkası,

Öyle güzel ki kadın, bir sanat harikası.

 

Karların üzerinde yürünür kıtır, kıtır,

Arzuyla ak bedenler sarılır çıtır, çıtır.

 

Güneş altında diş, diş görünür serpintisi,

Serinlikte mest eder ak tenin ürpertisi.

 

Uzanınca üstüne bu bembeyaz örtünün,

Beyaz kollarla sarar, sarmalar beyaz hüzün.

 

İçte sonsuz rehavet, dudaklarda tebessüm,

Güleryüzlü çehreyle yaklaşır beyaz ölüm.


Prof. Dr. Nihat BOZDAĞ

SONRAKİ
28.12.2004