ZAVALLI

Ne güzel yaratıldın, melek geldin dünyaya,
Sevgiyle donatıldın, yaşam denen rüyaya.

Akıl ve sağlık gibi binbir nimet verildi,
Bin türlü olanaklar hep önüne serildi.

Tahsil, eğitim derken, geldin belirli yaşa,
Fikir bombardımanı hücüm edince başa,

Nefsini ışıltılı bir hayata yönelttin,
Maneviyattan uzak, hem ruhunu körelttin.

Ömrü doğumla ölüm arası süreç sandın,
Dünyanın aldatıcı, cazip rengine kandın.

Kadere inanmadın, hep ben hâkimim diye,
Ölümleri görünce hemen kaçtın öteye.

Din hakkında olumsuz yağdın, gürledin, estin.
"Herşeyi ben bilirim !" diyerek ahkâm kestin.

Bir karizma kazanmak, aykırı olmak için,
Modernlik veriyordu bu tavırlar, bu biçim.

Gerçeklerle yüzyüze gelmek istemiyorsun,
Dinsel cahilliğini bilmek istemiyorsun.

Öğreneceğin yerde, hep bunu öteledin,
Gayrımüslimle olup, dinini kötüledin.

Nice âlimler vardır, yıldızları inceler,
Önlerinde çukurun hiç farkında değiller.

Gözlerinin önüne perde seti çekilmiş,
Göz görmez, kulak sağır, gaflet tozu ekilmiş.

İnançta bağnazlığı inatla sürdürürsün,
Biraz ışık kalmışsa onu da söndürürsün.

Farkında değilmisin, şurda kaç ömrün kaldı ?
İçindeki karanlık, yüzünden nûru aldı.

Yanlış yola saptırıp, kendini zehirleme,
Gök deryayı bırakıp, batağa demirleme.

Allah'ın rahmeti bol, bırak seni de sarsın,
Zavallı küfre gitme ! yoksa feci yanarsın.





SONRAKİ
20.10.2003